Merhabalar
Uzun zamandır Manjaro ile düşüncelerimi paylaşmak istiyor; fakat zaman bulamıyordum. İzninizle Manjaro ile ilgili neler düşündüğümü ortalama bir kullanıcı olarak paylaşmak istedim.
İlk kişisel bilgisayarım 2009 da oldu ve birkaç sene malesef ülkemizdeki her on kişiden dokuzu gibi bilgisayar = windows sanıyordum. Bu durum beni rahatsız etti ve Linux'u farkettim. 2011'de ilk Linux kurulumumu yaptım, Ubuntu 11.10. Bilgisayarla ilgili kafamdaki herşey değişti. Aman Allah'm demek böyle insanlar vardı. Karşılık beklemeden paylaşan üreten (Tabiki daha sonra bunun Ubuntu için geçerli olmadığını anlayabildim. Malesef Ubuntu despot bir yapıda ve malum diğer konular). Zamanla birşeyler beni yine dürtmeye başladı. Linux hakkında, açık kaynaklı yazılımlar hakkında okuduklarım bambaşka bir dünyanın pencerelerini açtı. Tüm sistemimde açık kaynaklı yazılımlar kullanmaya başladım. Daha çok araştırmaya başladım derken Debian'ı denedim. Hernekadar "rock solid" deselerde ısınamadım. Birçok sorun... 2014 Ekim ayında Manjaro ile tanıştım. Açıkçası ilk zamanlarım hayal kırıklığı oldu. Beceremedim ertesi gün tekrar Ubuntu kurdum. Sonra okuduklarım beni etkiledi ve bir daha deneyeyim dedim. İkinci gün sistemi çökerttim.
Acaba farklı sistemler denemeli miydim? OpenSuse kullandım bir hafta kadar; fakat sonra birşeyler beni yine huylandırdı. Opensuse hakkında iddialar, sistemin yapısı...Tekrar Manjaro. İlk bir kaç ayım biraz zor geçti. Her hafta bir format atıyordum nerdeyse. Şu anda formatsız dördüncü ayım ve hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan sistemimi kullanıyorum.
Manjaro dünyasına yeni girenlerin (Arch demiyorum o daha farklı bir boyut) ellerini kirletmeye hazır olmaları gerekiyor. Birazcık sancılı bir süreç olabilir fakat biraz sabrederlerse, sorunlar için zaman harcayıp araştırırlarsa, Arch felsefesine ilişkin yazılar okurlarsa şunu farkedeceklerdir ki en bağımsız ve özgür sistem kanımca Arch ve Arch temelli dağıtımlardır. Eğer Arch yada Arch temelli bir dağıtım kullanma aşamasına geldiyseniz bu sizi gerçekten diğer Linux kullanıclarından farklı bir noktaya geldiğinizi gösteriyor diye düşünüyorum.
Lafı gelmişken; insanlar Manjaro'yu Arch'a geçişte bir ısınma turu olarak düşüyor. Manjaro kullanmak ayrı Arch kullanmak ayrı. Eğer vaktiniz bolsa Arch kullanmak istiyorsanız Arch'la başlayın. Benim gibi sabah 8 akşam 5 çalışıyor, bir aileniz var, vaktiniz yok ve sadece sistemim çalışsın daha özgür bir sistem kullanayım (diğer Linux dağıtımlarına göre) diyorsanız Manjaro sizin için.
Manjaro' da olmaktan mutluyum ve bu mutluluğumu paylaşmak istedim.
Sağlıcakla kalın.
Bugünün bilimi yarının teknolojisidir.
"Edward Teller"
Görüş ve düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim @mgundogdu. Samimi ve içten yazılarınız bizi daha çok çalışmaya itecegi aşikardır. Elimizden geldikçe dilimiz döndükçe sizlere destek olmaya çalışacağız.
Oncelikle Merhaba
mgundogdu hocam sizin gectiginiz yola ben daha yeni ciktim. once ubuntu sonra linux mint simdiyse manjaro. Manjaro'nun görselligi beni cezbetti. Şimdi gnome kullaniyorum. RESMEN HAYRAN KALDIM. Boyle bir isletim sistemi vardi da benim nasıl haberim olmadi, Aynı süreç bende var. Yilmadim nerdeyse hergun format atiyorum. Bazen gunde birkac defa yapiyorum. Manjaronun butun versiyonlarini denedim. Su an manjaro-gnome kullaniyorum.benim laptop um uefi bios u olan hicbir linux u kolay kolay kabul etmeyen bir asus. Ama inadim inat. 🙂
Su an yazimdan da anlasilacagi gibi klavye sorunum var. Ama cozecegim. Hocalarimiz sagolsun. hic insan ayirmadan o gun icinde geri bildirim yapip en kolay yoldan bize yardimci oluyorlar. hepsine teker teker tesekkur ederim.
Yavaş yavaş ögreniyoruz. Aceleye gerek yok 🙂
Su an yazimdan da anlasilacagi gibi klavye sorunum var. Ama cozecegim. Hocalarimiz sagolsun. hic insan ayirmadan o gun icinde geri bildirim yapip en kolay yoldan bize yardimci oluyorlar. hepsine teker teker tesekkur ederim.
Sorununuz hakkında arkadaşımız @tulliana güzel bir video hazırlamış. İzlemenizi öneririm. https://www.youtube.com/watch?v=Y_gLxlr5W80 Çözemezseniz uygun konu başlığında sorunu çözmeye yardımcı olmaya çalışalım.
Değişik bir dağıtım arayışındayken Arch kökenli Manjaro ile karşılaştım. Az ama öz ve yeterli konuları barındıran forumu, geliştiricilerinin arasında bir Türk'ün, @tulliana'nın olması beni cezbetti. Kullandım ve de memnun kaldım. Hâlâ da memnunum. 🙂
Bir dağıtım oluşturmak ne kadar meşakkatli ise dağıtımın devamını getirmenin de bir o kadar meşakkatli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple herhangi bir sıkınıtı olduğunda çözüm yoluna gitmenin, sorunu kestirip atmaktan ya da dağıtıma suç bulmaktan daha yararlı olacağı kanaatindeyim. Bunun için -çok paylaşım yapamasam da- eğer cevabını bilebileceğim sorular olursa yardımcı olmaya, foruma katkıda bulunmaya çalışıyorum. Gelecekte müsait zamanımla orantılı daha fazla katkıda bulunma ile ilgili planlarım var, umarım uygulamaya dökebilirim.
Sonuç olarak Manjaro'dan ve Manjaro-Tr'den memnunum, değerli zamanlarını ve bilgilerini paylaşan kişilerin ellerine ve emeklerine sağlık diliyorum. Hep var olmanız dileğiyle...
Lütfen Türkçemizi doğru kullanalım.
Nazik düşünceleriniz için teşekkür ederim @kodadiirem. Manjaro Linux' u kullanıp geri bildirimleriniz bize şevk veriyor. Katkılarınız az bile olsa esirgemeyin.
Ben 2007 yılında Pardusla birlik tanıştım sonra ubuntu derken debian derken Enixma ve elektronist sayesinde mandriva ile tanıştım. uzunca bir süre mandriva kullandım bilgisayardan uzak kaldım yaklaşık 1 yıl bilgisayarı açmadım kuytu bir köşede bıraktım onu askerlik dolayısıyla geldiğimdeyse aynı kaldığım yerde güncellemelerde devam ettim ama sonra mandriva gitti rose ye ısınamadım mageiaya da çok fazla ısınamadım. Gentoo denemek istedim beceremedim. Artık çok vakitte kullanamıyordum evlilik felan derken iş güç sonra manjaroyla tanıştım şimdi kaldım yani sistem değiştiremiyorum istesemde sorumlarım oluyor zaman buldukça çare arıyorum. Teşekkürler manjaro tüm ekibine ve linux dünyasında karşılık beklemeden yardım eden yazılım üreten herkese 🙂
PenguTR // Özünde ara kendini. Üret ki devam edebilesin.
sene 1997-2000 yılları arasında gözlerim yeni yeni bilgisayar görmeye başlamıştı.. daha henüz ne nedir nereye basılır onu bile bilmiyordum.. istanbul'lu, izmir'li okumuş çocuklar kıtaya (askere) geldiğinde yanına oturur onlardan bir şeyler kapmaya çalışırdım.. windovs bile benim için derin bir uçurumdu.. disketlere bir şeyler kopyalamak bile bana heyecan veriyordu.. sonraları 2000 yıllarında inanın işe yaramayan çöpte bulduğum bilgisayar parçalarını azimle inatla çalışarak bir araya getirmiş çalışan bilgisayar imal edip onu tekrardan kullanıma sunmuştuk o yıllarda.. sonra evime cici bilgisar toplattık bilgisayarcılardan.. o kadar yavaş o kadar kırılgandı herşey.. sonra bir arkadaşım taşındığı evin çöpünde cd ler bulmuş.. sonradan anladık bir de dwd vardı aynı pakette.. tam olarak şu an üzerinde ne yazdığını bilmesemde 8 cd 1 dwd den oluşan suse paketiydi.. tabiki onlarla hiç bir şey yapamamış ama linux diye bir işletim sisteminin olduğunu sonraları öğrendim.. istanbul'da birilerinin linux işletim cd lerini kendi çapında edinip yazdırıp sattığını öğrendim.. sanırım adı istanbul linux'tu.. oradan cd ler alıp tane başına 10 tl öderdim.. o zamanki hastalığım suse idi.. inanın yalansız 100 lerce kez kendimce kurdum sildim.. eve kablolu internet bağlattım. kendim open suse indirdim.. aylarca linux'a internet bağlantısı yapamadığım günler geçirdim.. kimselere bir şeyler soramazdım.. zaten bilende yoktu çevremde.. sonraları pardus çıktı.. baya bir süre onunla haşır neşir oldum.. hayatımda linux'a tutunmam open suse ve pardus sayesinde olmuştur.. sonraları bu işlere daha da merak sardım.. bir aralar bir okulun okul aile başkanlığını yaptım.. o okuldaki atıl duran bir bilgisayara pardus kurdum.. gerek öğretmen arkadaşlar gerekse bazı meraklı öğrenciler bu bilgisayardan linux öğrendiler.. hayatım 2005 yılından sonra dahada linux konusunda hızlandı.. emekli olmuştum.. boş zamanım çoktu.. masaüstü bilgisayarımı bir kenara atıp dizüstü bir lenova aldım.. ilk işim bir tane hdd daha almak oldu.. arka kapaktaki hdd kapağınıda çıkartınca benim için özgürlük o zaman başladı.. sonraları bu hdd saysı on taneyi bile buldu.. şimdi 6 tane :)) istediğim linux'u internetten indirip hdd in birisine kurulumunu yapıp tak çıkartla keyfini yaşıyorum.. şu an gözdelerim manjaro ve linux mint tir.. seviyorum linuxla geçen günleri.. gece 2 olmuş 3 olmuş farketmez. nasıl olsa emekliyim deyip başalayıveriyorum bir linux kurulumuna..
Herkes herhalde aynı görüşte uzun süredir debiian ve mint kullandım.Manjaroya geçeli bir hafta oldu niye daha önce arch tabanlı denemedim diye soruyorum kendime.Şuan gayet stabil ve hızlı çalışıyor.İş yerinde Linux mint xfce vazgecemem, evdede Manjaro xfce, gayet güzel deneyimler.Mint ve manjaro beraber mutluyuz.
Manjaro 2-3 senelik geçmişi olan bir dağıtım bildiğim kadarıyla. Fakat az zamanda çok yol almış bir distro. zamanla kullanıcı sayısı artmakta. Usta kullanıcı sayısı haliyle şuan az ama tahminen bugün soru soran arkadaşlar 2 sene sonra forumda sorulara cevap veriyor olacaklar. Xfce benimde favorim. gnome 2 de güzeldi. Manjaro daha güzel yerlere gelmeyi hakeden güzel bir distro. Tüm ekibe ve bıkmayıp sorularımıza yanıt veren başta Cumali hocam olmak üzere tüm usta Manjaro kullanıcılarına teşekkürler. Manjaro forumu bugün bir ubuntu forumu gibi olmasada zamanla ubuntu forumunu aratmayacaktır. Manjaro kullanıcı sayısı artmalı ve usta kullanıcı sayısı çoğalmalı, buda biraz zaman alacaktır.Manjaro gerçekten alışkanlık yapan kullandıktan sonra ayrılamayacağınız bir dağıtım. Bunlar benim kendi görüşlerim.
Saygılar..
OSmanLİnux.
-Xfce, Lxqt, Fluxbox-